Bisküvi (ilk pişirimi yapılmış seramik ürün) fırınlaması yapılan parçaların yüzeyindeki pürüzler ince bir zımparayla giderilir. Bu parça, önce kara kalemle çizilmiş olan bir kâğıtla kaplanır. Bu kâğıtlar çini üzerine uygulanacak desenlerin belirlenmiş olduğu şablonlar şeklindedir. Bu şablonlar parçaya uygulanacak olan desenleri içermektedir.
Zemin üzerine desen çizimi sanıldığı kadar kolay bir işlem değildir. Zaten vazo, tabak... Vb. gibi parçaların yüzeyleri düz değildir. Yapılacak olan o desenler parçanın üzerindeki alanlara sığmak zorundadır. Veya yuvarlak, bombeli yüzeylerin üzerine yerleşmek ve düzenli durmak zorundadır. Bu gibi zorlukları aşabilmek için çiniciler bazı yöntemler geliştirmişlerdir. Ölçüleri önceden belirlenmiş olan parşömenlere desenler çizilir. Sonra bu çizimlerin çizgileri üzerinde iğne kalemi ile belli aralıklarla delme işlemi yapılır. Daha sonra bu kâğıt üstünde kömür tozu gezdirilerek deliklerden çizimin ana hatlarının çiniye geçmesi sağlanır.
Kâğıt üzerindeki bu desenler sayısız küçük iğne delikleriyle belirlenir ve kömür tozuyla desenlerin üzerinden gidilerek deliklerden sızan kömür tozları sayesinde desenler çiniye uygulanacak olan parçaların yüzeylerine aktarılması sağlanır. Kâğıtların üzerindeki desenler iğne deliklerinden geçen kömür tozu sayesinde bünye üzerine aktarılmış olur.
Bisküvi bünye yüzeyine şekillenen yüzeydeki desenin konturları siyah, kobalt veya tasarıma göre istenilen renkte tahrir boyasıyla özenle çizilir. Bu işleme tahrirleme denilir. Sonra da bu çizgilerin arası istenen renkte boyanır. Çizilen bu desenler yüzlerce yılda oluşup şekillenen geleneksel çini desenleri veya modern çini desenlerinden oluşmaktadır. Bu Çini’yi yapan sanatçının yaptığı tasarımla ilgilidir. Çini boyama yapıldığında görünen renkler ile çininin fırınlama aşamasından sonra görünecek renkler arasında oldukça fark vardır. Bu bakımdan renklerin tutturulabilmesi zamanla elde edilebilecek bir ustalık ve beceri işidir.
Çininin bir diğer özelliği ise boyalarının tamamının doğal olmasıdır. Boyama aşamasında lila olarak boyanan bir bölge mavi olabilmektedir. Osmanlı'da çiniciliğin sona ermesi ve çiniciliğe ait yazılı belgelerin bulunamaması ve kaybolması boyaların nasıl üretildiği hakkında çok az bilginin bilinebilmesine neden olmuştur. Hala Mercan Kırmızısı denilen boyama tekniğinin sırrı bulunamamıştır.
Boya işlemi tamamlanan parçalar, camsı bir tabaka ile kaplanır. Bu malzemeye Sırça ya da Sır denilmektedir. Tarihte çeşitli sır teknikleri kullanılsa da günümüzde şeffaf sır tercih edilmektedir. Sır denilen madde bir tür cila gibi düşünülebilir. Sırça ile kaplanan çiniler ikinci kez fırına verilir. Boyandıktan sonra sırlanıp yüksek ısıda pişirilmesi sabır isteyen bir başka aşamadır.
Sıra ikinci pişirime gelmiştir. Uzun bir süre yüksek sıcaklıkta pişen çini parçaları fırından alınırken birbirlerine değmemeleri için tek tek alınır ve benzer parçalar fırının raflarına koyulur. İkinci defa ve yine yavaş pişirilen çini eserler, ani soğutmaların getireceği şoklarla kırılmaması için bu kez de yavaş yavaş soğutulur. Soğuma işleminden sonra ürün hazır hale gelir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.